Hayatımın Baharı

Aziz İsa Elkün
translated by Sultan Karakaya

Seher yıldızı tebessüm içinde gülümsediğinde,
Baharım ellili yaşımda çiçek açtığında,
Aşka bu ömür hiç doymayıp geçtiğinde,
Dünya kuluna güzelmiş, aslında güzel imiş.

Olmasa âşık, bülbül çiçek dalına konmaz,
Olmasa delikanlı olgun, vuslat imkânına ulaşamaz,
Eğer olsa er, sözünden asla dönmez,
Emeğiyle doğru insan menziline ulaşır imiş!

Yıldızım meşale gibi gecenin parlağı,
Dolunay ise gölge yoldaşım oldu,
Gülüp çıkar hem güneşimin sevgi-ateşi
Gem vurmazsan ömrün böyle geçer imiş!

Geçermiş bu hayat, akan su gibi geçermiş,
Geri dönmeyip atan tan önüne bakıp gidermiş,
Ayağından ve kolundan güç günden güne azalırmış,
Kul elbet hakkı bir gün kesin bilir imiş.

Gelse insan dünyaya kendi göz yaşı ile,
Gidermiş sevdiklerinin göz yaşı ile,
Kalırmış iyi namı yaptığı iyilik ile,
Böyle sorular herkese sorulur imiş.

Sürdüğünde bir süre yaşam mesafesi,
Soruyorsun tabii ki hayatın gayesini,
Çözemezsin bu ömrün gizemini,
Eğdirip seni yıllar böyle geçer imiş.

Soruyorum kendime böyle zor bir soru,
Dünyaya gelişim yaşamak için miydi?
Nasıl yaşayayım yanıp dursa sevda,
Yeryüzü sert, gökyüzü yüksekte hissedilir imiş!

Yüzün yarımı ömürden gittiğinde bugün,
Uygur dünyası hastalığıa düştüğünde bugün,
Uygurdan adalet hem yabancılaştırılırken bugün,
Musibetten Elkün yüreği kanar imiş!

Ruhumun medetkârı, sessiz geceye baktım,
Kayan yıldızım ile ufuğa aktım,
Tanrıma yalvarıp umut ile baktım,
Gelen sedada, zafer Uygur’a var imiş!

Gökbörü’nün uğultusu gelir uzaktan,
Duyuldu zafer marşları kulaktan kulağa,
Özgürlük haykırışları taştı pınarlardan,
Artık yeter deyip Uygurum şimdi doğrulur imiş!

22 Haziran 2020, Londra


________________________________

Bu şiirin orijinal versiyonunu Uygurca okuyun:
http://www.azizisa.org/omur-baharim

Bu şiirin İngilizce çevirisini okuyun:
http://www.azizisa.org/en/the-spring-of-my-life